Yetiştirme yurdunda büyüyen ve en büyük motivasyonu özgürleşip, kendi ayakları üzerinde durmak olan Yaz’ın bu hayali, yurtta da sorun çıkarması yüzünden erkene alınır.
Tam da işlerin sarpa sardığı bir anda gerçekleşir. Bir anda kendilerini köşeye sıkışmış bulan Yaz ve Ekim; Caner ve Ferhat’la yurt dışına, Almanya’ya kaçma planlarını harekete geçirmeye başlarlar.
Bu sırada, yakın arkadaşı Ekim’in her sabah izlediği, Yaz’ın da zerre kadar sevmediği Umut Erpek’in meşhur ‘Umudunu Kaybetme’ programında Yaz’ın bilmediği, göremediği bir olay cereyan eder. Umut Erpek’i canlı yayında arayan bir hemşire, Umut’a 18 yıl önce ölü doğduğu kızının aslında hayatta olduğunu ve adı Yaz olan bu kızın, çocuk esirgemeye verildiğini söyler.
Geçmişte doğum sırasında kaybettiği kızının peşine düşen Umut, henüz 18 yaşındayken Mert’le yaşadığı tek gecelik birliktelikten olan kızının, Mert’in babası Doğu tarafından ölü gösterildiğini öğrenir. Bu süreçte yıllarca nefretini diri tuttuğu, geçmişte kendisini hamileyken yarı yolda bırakıp giden Mert’le karşılaşan Umut için sert yüzleşmeler gerçekleşir.
Mert ise annesi Nevra’nın ve komada derin bir uykuda uyuyan babası Doğu’nun istediği gibi başarılı bir cerrah olmayıp, müzik yaparak, sanayideki ev-atölyesinde motosiklet parçası alıp-satarak hayatını sürdürmektedir.
Mert’in başında da iş sonrasında parasını alamadığı bar sahiplerini dövmekten dolayı bir bela vardır ve annesinden para desteği istemeye gittiğinde, geçmişte gizli kalmış, kendisinin de haberinin olmadığı bu gerçekle yüzleşir.
Ama Mert, Umut’tan farklı olarak ebeveyn olmayı, hele hele şu anki yaşıyla kabul edemez.
Bir yandan da ülkeden uzaklaşma ve özgürleşme hayalleri kuran Yaz, Caner, Ferhat ve Ekim bu planları için tehlikeli bir işe girişir ve okulun kasasından para çalmaya karar verirler.
Ama işler hiç de istedikleri gibi rayında gitmez ve Yaz 18 sene boyunca hayaliyle yaşadığı anne ve babasıyla tanışır.
Yaz tek başına ve özgür kalmayı düşlerken bir anda karşısında yıllarca televizyonda gördüğü ve hiç sevmediği televizyon yüzü Umut Erpek’i görür.
Annesi olan Umut Erpek’i ve Mert Aladağ’ı karşısında gören Yaz, başlangıçta bu olmayan aileye bomba gibi düşer. Annesinin hiç sevmediği bir kadın, babasının da babalık duygusundan uzaktan yakından ilgisi olmayan bir adam, Mert olduğunu anlayınca önce onlarla çatışacak, daha sonra da bu aileyi kurmak için elinden geleni yapacaktır.
Anne ve babasına ebeveyn olmayı öğretmeye çalışan Yaz, bir yandan da asıl çevresi olan Ekim, Ferhat, Caner ile yeni girdiği üniversitenin yakışıklı çocuğu Ege ve arkadaşları arasında kalacak, yeni başlayacağı üniversite hayatında kültürel anlamda ciddi çatışmalar yaşayacaktır.
Aynı şekilde Umut ve Mert, 18 sene boyunca birbirlerini görmemiş iki insan ve zıt karakterler olarak çatışmaya devam edecek, bugün hayatlarındaki engellerinden dolayı içten içe birbirlerine sevgi duysalar da bir türlü düzgün bir ilişki kuramayacaklardır.
İkilinin bu durumunda anneleri Saniye ve Nevra’nın da güçlü etkileri olacak; çocukların aile olmasını, Yaz’ı hayatlarına sokmalarını kendilerince yorumlayacak ve harekete geçeceklerdir.