Hot Widget

Type Here to Get Search Results !

TÜRKSAT 6A 2019 DA TAMAMLANACAK

Bu yıl "Smart Connections" temasıyla düzenlenen 2.Global Satshow Haliç Kongre Merkezi’nde başladı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Uydu Operatörleri Birliği (EMEA SatelliteOperator'sAssociation - ESOA) ev sahipliğinde, uydu ekosistemi derneği GVF ve dünyanın en geniş profesyonel ağ yapılanması SSPI'nın destekleriyle düzenlenen 2. Global Satshow bugün kapılarını açtı. 

Dünyada 250 milyar dolara ulaşan uydu sektörünün devleri İstanbul’da buluştu. İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 2 gün sürecek etkinlikte “uzay teknolojileri, yayıncılık sektörü, uydu endüstrisi, mobil iletişim ve 5G, uydu operatörleri ile nesnelerin interneti” başlıklı konular tartışılacak. 

2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen katıldı.

Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A'yı 2019'da tamamlayacaklarını belirterek, "Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY'ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır" dedi. “Milli savaş uçağımızı üreteceğiz”

Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A'yı 2019'da tamamlayacaklarını belirterek, "Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY'ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır" dedi.

Özlü, bilgi ve iletişim sektörü ürünlerine olan ihtiyacın daha da artacağını, özellikle Dördüncü Sanayi Devrimi’nin iletişim anlayışında çok ciddi değişikliklere neden olacağını kaydetti. Bakan Özlü, Türkiye'nin bugün dünyanın önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirterek, "Özellikle otomotiv, tekstil, hazır giyim ve makine gibi sektörlerde oldukça başarılıyız." dedi. 

Bu sektörlerde Ar-Ge, tasarım ve markalaşma yoluyla, daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçmeyi amaçladıklarını aktaran Özlü, bunu yaparken Türkiye'nin uzay, havacılık, savunma, enerji, gıda ve biyoteknoloji gibi sektörlerde de ciddi bir ivme yakalamak istediğini, bu sektörleri ülke için stratejik sektörler olarak gördüklerini kaydetti. 

Özlü, Türkiye'nin ATAK helikopteri, eğitim uçağı HÜRKUŞ, insansız hava araçları ANKA, KARAYEL ve BAYRAKTAR gibi projeleri başarıyla hayata geçirdiğini ve geçirmeye devam ettiğine işaret ederek, "Yine milli savaş uçağımızı ve bölgesel yolcu uçağımızı üretmek için de çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu. “Özel sektörle daha fazla işbirliği” "RASAT ve GÖKTÜRK 2 gibi uyduları, kendimiz tasarladık ve ürettik. 

Bunun yanında, yine TÜBİTAK Uzay liderliğinde ve sanayimizin de katılımıyla ilk yerli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A projemiz de başladı" diyen Özlü, TÜRKSAT 6A'yı 2019'da tamamlayacaklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milli projelerimizi yürütürken en büyük önceliğimiz, özel sektörümüzle daha fazla işbirliği yapmaktır. Geliştirdiğimiz uydularda kullanılan bazı parçaları özel sektörümüzün geliştirmesini istiyoruz. 
Mesela biz uydu üretirken, bazı firmalarımıza güneş paneli veya hidrojen yakıt pili gibi parçaları üretme becerisi de kazandırabilirsek, bu projeler esas amacına o zaman ulaşacaktır. Zira bu becerileri kazanan bir firma, yurtdışındaki projeler için de üretim yapabilecektir. 

Bir uyduda kullanılan bir parçanın sivil veya askeri diğer birçok alanda da kullanılması söz konusu olacaktır." “Türksat 6A milli olarak üretilecek” Türksat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül, teklif değerlendirmelerinin devam ettiğini belirterek, "Türksat 5A'yı ve Türksat 5B'yi 2019 yılının sonuna kadar hizmete sokmayı hedeflemekteyiz." dedi. 

Gönül, Türkiye'de son 10 yılda uydu ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesi ve entegrasyon faaliyetleri ile bu alandaki teknolojik gelişimin ülke genelinde farklı sektörlere yaygınlaştırılmasının hız kazandığını ifade etti. Gönül, her ne kadar kısa vadede uyduların dışarıdan alınması ekonomik görünse de uzun vadede dışa bağımlılığın sürmesinin hiçbir ülke için istenen bir durum olmadığını dile getirdi.

Diğer yandan dünyada gelişen haberleşme teknolojileri ve Türkiye'de artan haberleşme sektöründeki ihtiyaçlar neticesinde, milli uydu sistemlerinin üretimine yönelik çalışmalar yapılması zaruretinin ortaya çıktığını anlatan Gönül, sözlerine şöyle devam etti:

 "Bu bağlamda milli imkânlar ile geliştirilip üretilmesi planlanan Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Geliştirme ve Üretim Projesi fiilen başlatılmış bulunmaktadır. Türksat 6A projesi ülkemizde uydu tasarım ve üretim kabiliyetine sahip kurum ve kuruluşların iş birliğinde milli olarak üretilecektir. 

Bu projede Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ve Türksat müşteri kurum olarak, TUBİTAK UZAY Proje yöneticisi kurum, ASELSAN ve TAI firmaları ise proje yürütücüsü kurumlar olarak yer almaktadır. 

Türkiye, TÜBİTAK'ın öncülüğünde Türksat'ın da içinde yer aldığı ortak iş birliği ile Ankara Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde (USET) kendi uydusunu üretecektir. 

Bu konuda, 2003 yılından itibaren savunma sanayisinde yerli üretime verdiğimiz önemin, bu doğrultuda ortaya koyduğumuz güçlü iradenin büyük payı vardır." Gönül, iş birliklerini koordine etmek ve sektöre yön vermek üzere, Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulmasının da bu bağlamda stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

 “Sıçrama için yüksek teknolojili üretim” Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak da Türkiye'nin son 10 yılda siyasi istikrarın getirdiği imkanları kullanarak bütün sektörlerde dikkate değer bir atılım yaptığını belirterek, “Fakat burada kalamayız. 

Bu kazanımları zemin kabul ederek ikinci bir kalkınma hamlesiyle bir üst gelir düzeyine çıkmamız gerekiyor. Bu sıçrama için yüksek teknolojili üretime geçmekten başka bir yol yok.” dedi. “Uzayda izi olmayanın, dünyada sözü olmayacak” 

Bugün uydu uzay ekonomisinin toplam 250 milyar dolarlık bir değere ulaştığına işaret eden Olpak, "Uydu operatörleriyse, bu ekonominin üçte ikisini karşılıyor. Her geçen gün gelişen bu sektör, bugün tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişiyi istihdam ediyor. Yakın gelecekte, bu teknolojinin ve bu ekonominin dışında kalmanın telafisi imkânsız olacak. 

Yani uzayda izi olmayanın, dünyada sözü olmayacak." ifadelerini kullandı.Olpak, Türkiye'nin vizyonunun bunu gördüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: “2005'ten sonra hızlanan çalışmalarla, uzayda uydusu bulunan 30 ülke arasına girmiştik. 

TÜRKSAT 6A ile kendi haberleşme uydusunu yapabilen 10 ülke arasına gireceğiz. Uyduları fırlatmak ve yörüngeye oturtmak için gereken teknolojileri de üretmek gerekiyor. Başta ROKETSAN olmak üzere, bu amaçla faaliyet gösteren kurumlarımız da son yıllarda çalışmalarını hızlandırdı."

 “Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer alıyor” EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) Genel Sekreteri AartiHolla ise Türkiye'nin uzay ve uydu teknolojilerinde de önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Holla, "Türkiye'de endüstriyel gelişmelere ve özellikle uzay teknolojilerine yoğun yatırım yapıldığını görüyoruz. 

Türksat gibi dev şirketler umuyorum ki bu yatırımlarına devam edecek. Sektörümüz değişimlere de sahne oluyor. Düzenlemelerin artması, spektrumların azalması ve fiyatlandırmada baskılar gibi bazı zorlukların olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. Holla şunları söyledi: “Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer alıyor. 

Bu yıl orta gelirli ülkelerde globalinovasyon endeksinde 4. sırada yer alıyoruz. Ne kadar fazla teknoloji ve gelişmeye yatırım yapıldığını görüyoruz. Savunma ve uzay teknolojilerinde yatırımların devam edeceğini umuyoruz. Bu Türkiye'yi çok önemli bir ortak haline getiriyor." dedi. 

Öte yandan bini aşkın yabancı katılımcının ziyaret ettiği ve iki gün sürecek etkinlik boyunca, 200’den fazla katılımcı firma, 5 bin metrekareden fazla stand alanında uydu-uzay teknolojileri alanındaki ürün ve projeleri sergileniyor.