Hot Widget

Type Here to Get Search Results !

TRT Çocuk kanalı diğer kanallarımız arasında bizlerin çok önemsediği marka

TRT Genel Müdürü Eren: “TRT Çocuk kanalı, diğer kanallarımız arasında bizlerin çok önemsediği ve çocuk yayıncılığında artık vazgeçilmez bir marka” 

TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı bu yıl “Çocuk Medyasında İçerik Seçimi ve Ekran Süresi Yönetimi” ana temasını işliyor. 

Çocuk medya kuruluşları, yayın birlikleri, üniversiteler ve STK’lardan profesyonellerin konuşmacı olarak yer aldığı de konferansın açılış konuşmasını TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren gerçekleştirdi. 

TRT Genel Müdürü Eren, çocukların geleceğe sağlıklı bir şekilde hazırlanması konusunda medya profesyonellerinin de sorumluluğuna dikkat çekti. Türkiye’nin çocuk odaklı tek medya konferansı olan TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in konuşması ile başladı. 

Konferansın Türkiye’de çocuklara özel içerik üretenler adına çok büyük önem taşıdığını ifade eden TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Bugün yedincisini düzenlediğimiz TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı’nda çocuğa dair birçok önemli konuyu detaylıca ele alacağız. 

TRT Çocuk kanalı, diğer kanallarımız arasında bizlerin çok önemsediği ve çocuk yayıncılığında artık vazgeçilmez bir marka. Vizyon olarak TRT Çocuk’un bir televizyon kanalı olmasının daha ötesine geçmiş durumdayız ve kanalımız için hiçbir ticari kaygı gütmeyerek reklam almıyoruz. 

Kurum olarak çocuklarımızın milli kültürümüzden beslenen, tarih bilinci ile yetişen bireyler olmasına önem veriyoruz. İlhamını kültürümüzden aldığımız yerli ve iç yapımlar ile hedeflerimizi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki artık farklı bir çağdayız. Medya ve dijitalleşme artık hayatlarımızın bir parçası. 
Çocuklarımız artık medyanın içerisinde doğuyor ve bildiğiniz gibi dokunmatik ekranlı cihazlar ile zaman geçirmeyi çok seviyorlar. Çocuklarımızın ekrandan izlediklerini gerçeklik ve kurgu açısından ayırabilmesini hedefliyoruz, bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 

Evlatlarımızın izledikleri, takip ettikleri içeriklere yönelik doğru sorular sorması ve cevap arayışları bizler için çok kıymetli. En önemli varlıklarımız olan çocuklarımızın medya ve teknoloji içinde kaybolmasına izin vermememiz gerekiyor” dedi. TRT Çocuk Karakter Tasarım Yarışması 2018 kazananları belli oldu 

TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı 2018 organizasyonu içinde TRT Çocuk tarafından üniversite öğrencilerine ve yeni mezunlara yönelik düzenlenen “Karakter Tasarım Yarışması 2018”in kazananlarına ödülleri takdim edildi. 

Birincilik ödülünü ‘Bilge’ karakteriyle Elif Sakallı kazanırken, ikincilik ödülünü ‘Tobik’ karakteriyle Zekeriya Hiçyılmaz, üçüncülük ödülünü ise ‘Mucit Noyan’ karakteriyle Batıkan Özev kazandı. Organizasyon sırasında gerçekleşen canlı oylama sonucunda seyirci özel ödülünü ‘Tarık Gökay’ karakteriyle Ahmet Enes Yurdakul kazandı.  

Çocuk Medyası Okuryazarlığı tüm detayları ile ele alındı
Moderatörlüğünü TRT Çocuk Kanal Koordinatör Yardımcısı İsmihan Yılmaz’ın gerçekleştirdiği “Çocuk Medyası Okuryazarlığı” isimli ilk oturumda panelist isimler görüşlerini paylaştı. 

Panelistler arasında ilk söz alan Akademisyenler ve Hikâye Anlatıcıları Merkezi Direktörü Kim Wilson “Medya Okuryazarlığı ve Çocuk Programcılığı” konusunda görüşlerini paylaştı. Wilson, “Burada olmaktan dolayı gerçekten çok büyük heyecan duyuyorum. Benimle aynı konuda ilgi duyan insanları görmek güzel. Bugün değerlendireceğimiz ana başlık medya okuryazarlığı. 

Bu konunun temelinde mesaj yer alıyor. Mesaj nedir, kim üretir ve nasıl dikkat çeker gibi başlıkları irdelememiz gerekiyor. Zaman hızlı değişiyor, bundan 20 sene önce kadar çocuklardan mühendis resmi çizilmesi istendiğinde yalnızca yüzde 1’lik bölümü kadın mühendis çiziyordu. Şu an ise bu oran yüzde 28. 

Çocuklar büyüdükçe mesajları almak için imgelere çok daha fazla odaklanıyor. Ortalama bir anaokulu öğrencisi günde yetmiş mesaja maruz kalırken bu oran üniversite seviyelerine kadar çok daha fazla artıyor” dedi. 

“Duygusal Planlama: Çocuklar Ne İstediklerini ve Nasıl Bulacaklarını Bilirler mi?” konusunda Dubit Küresel Trendler Başkan Yardımcısı David W. Kleeman, “Günümüz şartlarında kişiler ne kadar fazla içeriği test ederse o kadar tercih etme eğilimleri de azalıyor. Çocuklardaki durum da bundan farksız. 

Çocuklar her gün birçok içerik ve mesaja maruz kalıyor. Dolayısıyla çok fazla tercih edeceği alternatiflerin olması çocuklarda duygu yoğunluklarına ve zaman zaman hayal kırıklıklarına neden oluyor. Her yıl çocukların oyun eğilimlerini, izleme ve okuma tercihlerine yönelik soruyor yöneltiyoruz. Karşılaştığımız yegâne durum ise daha fazla marka, daha fazla içerik” diyerek görüşlerini paylaştı. 

Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Orhon “Türkiye’de Medya Okuryazarlığı ve Çocuk” konusunda bilgiler paylaşarak, “Medya okuryazarlığı yalnızca tüketenler ve tüketim ürünlerinin sorumluluğunda değil. 

Araştırmacıların ve diğer paydaşların da büyük sorumluluğu var. Esas sorulması gereken soru şudur; Neden bir insan bir içeriği paylaşmaya, beğenmeye karar verir? TRT Çocuk çok başarılı bir örnek. 
Türkiye’nin %97’sine erişiyor. Örnek vermek gerekirse, Etiler’de yüksek teknoloji bir oyuncakla oynayan çocukla, fakir bir mahallede tekerlek çevirerek oynayan çocuk ortak olarak ne tüketebilir? Kamusal yayıncılık işte budur. Daha fazla kapsayıcılık gerekiyor. 

Kitlesel yayıncılığı gerçekleştirelim fakat bununla birlikte daha özgün gruplara yönelik ihtiyaçları da gözetelim “dedi. Medya okuryazarlığı konusunun en kolay bir şekilde çocuklarla ilişkilendirildiğine değinen Orhon, “Çocukların eline tablet veriyoruz, bilgisayar veriyoruz ve onlarla ilgilenmiyoruz. 

Çocuk yeter ki sussun, yeter ki ağlamasın diye düşünüyoruz. Ekranın dipsiz bucaksız bir derya olduğunu ve birçok içeriğin çocuklarımız için tehlike arz edebileceğini atlıyoruz. Bu konu yalnızca ebeveynlerin de mecra denetimi gerçekleştirmesi ile olmayacağını düşünüyorum. 

Yapımcılar, tüketiciler, üreticiler tüm paydaşların topyekûn bir çaba ortaya koyması gerekiyor. Medya kullanımı aile bağlarını zayıflatıyor deniyor. Yoksa zayıflayan aile bağları mı medya kullanımını arttırıyor? Ailedeki kopukluk da medya kullanımını tetikliyor olabilir. Medya okuryazarlığında eksik olan taraf, aile boyutu. 

Kaçak dövüşülüp aile konusuna dokunulmuyor, direkt mecralara yükleniliyor. Medya okuryazarlığının yanına ‘Aile Okuryazarlığı’ kavramı da eklenmeli ya da bu ikisi beraber düşünülmeli. Daha sonrasında mecralar tartışılmalı” dedi. İlk oturumda son söz alan kişi Da Vinci Medya Kurucu ve CEO’su Ferdinand Habsburg oldu.

“Çocuklar İçin Mobil Cihazlar ve Dijital Eğitimde Temel Göstergeler” konusunda konuşan Habsburg, “Bugün burada olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Bilgiyi paylaştıkça çoğaltmak açısından bugünkü organizasyon son derece önemli. Sizlere eğitim alanından bahsetmek istiyorum. 

Eğitime yapılan hiçbir katkı verimsiz kalmaz. Eğitim ile iç içe olan bir kalp asla kalp kırıklığı yaşamayacaktır. Birçok ülkede kamı sektörü özel sektörü çocuk ve medya konusunu tam olarak benimseyemediler. Özel sektör ve vakıfların bir sürü inisiyatifi söz konusu. 

Bilginin ortaklaşa kullanılabilmesi için kamu özel sektör ortaklığında çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Eğitimde dijital devrimin kalbinde öğretmenler var, dijitalleşmeyi öğretecek olanlar onlar. Fakat öğretmenlerin de işsiz kalma korkuları söz konusu. 

Çocukların dijital değişiminde medyanın da önemli bir rolü olacak” diyerek görüşlerini paylaştı. Birinci oturum ile eşzamanlı şekilde gerçekleşen GameLab Mobil Oyun Atölyesi: “Çevreci Kaplumbağa” atölye çalışması ardından program öğleden sonra düzenlenecek “Çocuk Medyasında Ekran Ve İçerik Yönetimi Araştırmaları”, “Dijital Yerli Çocuklara Dijital Ebeveynlik” oturumları ile devam edecek.